Sosyal Sorumluluk

Bukalemun (Chamaeleo chamaeleon)

Bilimsel Adı: Bukalemun(Chamaeleo chamaeleon)

Ortak Adı: Akdeniz veya bayağı bukalemun

Sınıf: Sürüngenler

Takım: Pullu sürüngenler

Alttakım: Pullugiller

Aile: Bukalemunlar

Etimoloji: Kalemun ismi Eski Yunanca χamailéōn “yer aslanı” (χamaí, yere yakın + léōn, aslan) kaynaklıdır. Eski Yunancadaki bu sözcüğün ise Akatça”nēşa qaqqari” (yer aslanı)’nın çevirisi olduğu düşünülmektedir

Beslenme alışkanlığı: Doğuştan avcı olarak doğan Bukalemun, avına yakalamak için hızlı, uzun ve yapışkan dilini kullanır. Genellikle karınca, böcek ve benzeri canlılar ile beslenirler.

Açıklama: Chamaeleonidae familya’sını diğer kertenkelelerden ayıran en önemli özellik, ayakların, dilin ve gözlerin alışılmadık biçimleri ve renk değiştirme özelliğidir. Vücutları yanlardan basıktır. Dilleri boylarının yaklaşık 1-1,5 katı uzunluğunda, hareketli ve yapışkandır .Bir jet uçağıyla kıyaslanırsa bukalemunların dilleri jet uçağına oranla 5 kat daha hızlıdır. 180 derecelik alanda biribirinden bağımsız hareket eden gözleri, biri yukarı bakarken diğeri aşağıya bakabilir. Göz kapakları kalındır.

Erkek ve dişi arasında farklılık olmadığı için, ayırt etmek kolay değildir.

 Derileri sarımtırak kırık çizgilerden oluşan gri ve yeşil tonlarındadır.

Derisinin içinde yer alan “kromotofor” denen renk hücreleri sâyesinde renk değiştirme özelliğine sahiptir.  Değişik  duygusal haller sonucunda renk değiştirirler.

Orijini: Sürüngenler sınıfının Chamaeleonidae familyasından gelen bukalemunların  kökeninin İber Yarımadası’na  dayandığı tartışılmaktadır.

Genellikle, türlerin  20. Yüzyılda yarımadanın güney kısmı ve Kuzey Afrika arasında yaşanan işçi göçü sırasında yayılmaya başladığına inanılır.Bukalemunlar Akdeniz kültürleri arasında büyülü auroya sahip, ilgi çekici sürüngenlerdir.

Bu nedenle, Akdenizde zararlıları kontrol etmeyi kolaylaştıran yada tılsım olarak kullanılan bir hayvan olarak kökeninin daha eskilere dayandığına inanılsada , genetik çalışmalar yada  doğal kolonizasyon eski çağlarda yaşadıklarını desteklemez.

Dağılımı: Çoğunluğu  Afrikadaki Aşağı-Sahra’da bulunmak üzere, 80’den fazla türleri vardır. Bayağı Bukalemuna (Chamaeleo chamaeleon), Kuzey Afrika, Orta Doğu, Arap Yarımadası, Kıtasal Yunanistan, Türkiye, Ege Adaları, Malta, Sicilya ve İber Yarımadası gibi birçok ülkede rastlanır.

Portekiz’de, Algarve kıyı bölgesinde ve ülkenin ülkenin güney kısmında rastlanır.Okaliptüs ve çam ağaçlarının dallarında yaşadıkları gibi tepelik çalılık ve hatta  tarım alanları, bağlar ,sebze bahçeleri gibi çok çeşitli alanlarda rastlanır.

Türkiye`de Bayağı bukalemun (Chamaeleo chamaeleon) kuzeyde İzmir`den güneye doğru Ege sahilleri ile bütün Akdeniz sahil bölgesinine yayılmıştır fakat ender rastlanır.

Üreme: Bayağı bukalemun gündüz hayvanıdır.  Anoviporus türleri, yılda sadece bir üreme döngüsüne sahiptir. Birçoğu yaşamlarının ilk yılında cinsel olgunluğa erişirler. Çiftleşme Haziran ve Eylül aylarında gerçekleşir.

Dişiler genellikle sadece bir erkek ile çiftleşir. Çiftleşme ortalama 2-3 dakika sürer ve bir günde birçok kez tekrarlanır.

Sonbaharda yumurtlamaya başlayan dişiler bir defada 4-40’a kadar yumurta bırakabilirler. Yumurtalarını yumuşak toprak açtıkları 10 cm derinliğindeki çukurlara bırakırlar. Kuluçka ortalama 10 ay sürer.

Kış boyunca ağaçların arasında soğuktan korunmak için sığınak ararlar.

Tehditler: Bukalemunların başlıca  düşmanları kuşlar, yılanlar, kediler ve diğer evcil hayvanlardır, ancak herşeyden önce, doğal yaşam ortamını tahrip eden, yollarda çiğneyerek zarar veren  ve yasadışı yollardan korkunç şartlarda yakalayan insanoğludur.

Bukalemunlar, vahşi hayvanlar gibi tutsaklıkta başarılı değillerdir, ele alınmaktan hoşlanmazlar.

Avlanma stresi, elverişsiz sıcaklıklar, beslenme dengesizlikleri, tutsaklıkta yavaş bir ölüme katkıda bulunur.

Koruma: Portekiz’de bukalemun popülasyonu ayrıca dikkate alınır ve  diğer yerli türlerlerdeki gibi aynı yasal koruma altındadır.

Portekiz’de bukalemunların avlanması ve satışı yasaklanmıştır.

Yaralı vahşi hayvan bulduğumuzda ne yapmalı?

  • Hayvanı rahatsız etmemek için elinizden geleni yapın, gürültü, ve insan temasını azaltın;
  • Hayvanın kafasını saracak kıyafet yada havlu kullanın( bu işlem görsel uyarımı ortadan kaldırarak, sakin kalmasını sağlar); hava almasını sağlayacak küçük delikler açarak karton kutuya koyun. Daha fazla zarar görmesini engellemek için, burnuna, patilerine ve kuyruklarına dikkat edin.
  • Hayvanı gerektiğinden daha fazla sıkarak tutmayın ve ilk yardımı bu alanda bilgi sahibiyseniz yapın.

İLETİŞİM